Dizel partikül filtreleri, dizel araçlardan gelen egzoz gazlarının akışındaki kurum parçacıklarını yakalamak ve rejenerasyon aşamasında CO2’YE dönüştürmek için tasarlanmıştır. Bu, havayı temiz tutmaya yardımcı olur.
Uygulama ve kullanım koşullarına bağlı olarak burada farklı sistemler mümkündür. “Kapalı” partikül filtre sistemleri, otomobillerde veya ağır yük araçlarının yükseltilmesinde orijinal ekipman olarak kullanılır. “Açık” partikül filtre sistemleri genellikle otomobil ve minibüslerde kullanılır.
Dizel partikül filtreleri kendi kendini temizler, yani kurum birikintilerini sürekli yakarlar. Genellikle bakım gerektirmezler ve aracın tüm ömrünü uzatırlar. Güçlendirilmiş sistemler, kurum seviyelerini etkili bir şekilde kontrol etmek ve sürekli olarak kurum yakmak için motor yönetim bilgisayarlarının, sensörlerin ve elektronik veya katkı maddelerinin yardımına ihtiyaç duymaz.
Filtre Rejenerasyonu
Filtrenin rejenerasyonu (temizlenmesi), egzoz gazı sıcaklığı yaklaşık 200 °C’ye ulaştığında başlar. Oksidasyon katalitik konvertörü tarafından oluşturulan azot dioksit (NO2), filtre ceplerinde biriken kurumla temas eder. Kurum parçacıkları oksitlenir ve parçalanır, NO2 azot monoksite (NO) indirgenir. Bu kimyasal işlem sürekli olarak tekrarlanır ve partikül filtresinin kendisini sürekli olarak temizlemesine izin verir. Bu, rejenerasyonla ilgili daha fazla yardım gerektirmediği anlamına gelir.
Güvenlik
Yüksek Verimli partikül filtrelerinin tasarımı birçok faktöre bağlıdır. Rejenerasyon stratejisine ek olarak, amaç kurumun sürekli yanmasını sağlamaktır. Burada, çalışma koşullarına, farklı sürüş döngülerine ve araç üreticisinin bireysel motor egzoz konseptine dikkat edilmelidir. Filtrasyon verimliliği ile ilgili yasal düzenlemelere uzun süreli uyumun sağlanması ile ilgili diğer faktörler, mevcut filtre alanı ve sonuçta ortaya çıkan filtre hacmidir. Filtreler genellikle kapalı alanlarda da kullanılır. Bu özel Otomotiv uygulamaları için, kanserojen parçacıkların payı en az yüzde 90 oranında azaltılmalıdır.
Küresel Isınma
Bu arada, kurum emisyonlarının küresel ısınmaya katkıda bulunduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır (anahtar kelime “iklim değişikliği”). Koyu / siyah renkte olan kurum, güneş ışığını emer, tekrar ısı olarak yayar ve böylece atmosferimizin sıcaklığını yükseltir. Kurum, özellikle Kuzey Kutbu’nda iklim değişikliğinin ikinci en önemli itici gücü olarak tanımlanabilir. Bu nedenle kurum parçacıkları, buz ve buzulların şu anda eridiği hızın hızlanmasına önemli ölçüde katkıda bulunur. Bu aynı zamanda kıtasal yüksek dağ bölgeleri ve buzul masifleri için de geçerlidir. Otomobillerde, minibüslerde ve mobil evlerde filtrelerin yükseltilmesi, kurum parçacıklarının sağlık ve çevre üzerindeki olumsuz etkilerini önemli ölçüde azaltmayı mümkün kılar.
Sağlık
Kurum parçacıklarının emisyonlarının kanserojen bir etkiye sahip olduğu kanıtlanmıştır. Kurum parçacıkları ne kadar küçük olursa, akciğerlere ve dolayısıyla kan dolaşımına, yani diğer insan organlarına da o kadar kolay girebilirler.
Bu Gönderiye Bir Yorum Var